Kent, orada olduğunu bildiğin için ezbere daldığın sokaklardan, daldığın hayallerin mekanından başlar ve bir türlü orada kalmaz. Sermayenin dolaşımı, birikimi ve bölüşümü sırasında coğrafya ve üstündeki toplumsallık tekrar tanzim edilirken senden alınanın, senin payına düşmeyenin mekânsal dolayımı olur. İmkansız uzam, bu dönüşüm vaktinde insan kendisi ve kenti üstünde söz hakkı ararken üç sanatçının ne söylenebileceğini birlikte düşündüğü bir yer. Mekanda şeyleri değil mekan olarak açığa çıkan şeyleri anlatıyor. Derya Yücel'in küratörlüğünde, Deniz Aktaş, İhsan Oturmak ve Hasan Pehlevan’ın yapıtlarından oluşan İmkansız Uzam sergisi 5 Mayıs'a kadar Kasa Galeri’de izlenebilecek.
Deniz Aktaş’ın kağıt üzerinde mürekkeple var ettiği Yokyerler tahrip edilmiş ıssız kent kesitleri koyuyor önümüze. İmkansız uzamın anlatısının girişindeki bu kent, toplumsallığı sökülmüş, toplanma yerleri, tarihi yerleri gibi referans noktaları okunamayan yıkılmış bir yerleşim. İnsansızlaştırılmış, şiddetin nesnesi olmuş halinde mekan olarak açığa çıkan şey: İktidarın izi. İktidar, tekelinde tuttuğu meşru şiddeti -dönüştürme, yerinden etme, mülksüzleştirme gibi- mekan stratejilerinde etkinleştiren güç olarak usulca mekana konumlanıyor. iktidarın aracı ve zemini olarak kuruluyor mekan. İktidarın gücünü ve denetimini özneye yöneltmesinin kanalı olarak imleniyor. Böylece sergi, başlığına taşıdığı uzamı geometrik bilginin sınırlarından alıp özne iktidar ilişkisinde varlık olarak ayağa kaldırıyor henüz girişinde.
İhsan Oturmak, Dama çıkma izni, Tuval üzerine yağlı boya, 450x30 cm
İhsan Oturmak, Dama çıkma izni (Detay), Tuval üzerine yağlı boya, 450x30 cm
Sergi alanının ortasında İhsan Oturmak’ ın yağlı boya ile tuval üzerine ürettiği yerleşim birimleri var. Klasik Güzelleştirme ve Dama Çıkma İzni isimlerini taşıyorlar. Güney doğu Anadolu coğrafyasının tek katlı kerpiç yapılarını sokak bağlantıları olmadan resmetmiş Oturmak. Sokağı kaldırırken aslında iktidar ve öznesi arasındaki mesafeyle, erişilebilirlikle oynuyor ressam. Dama Çıkma İzni'nde tek katlı binaların damlarında yerel kıyafetleriyle insanları da izliyoruz. İnsanlar da yapılar gibi kolay gözetlenebilir, erişilebilir konumda. Gözetleyen, kenti kontrol altına alan, tek bakışta toplayabilen bir erke olanak sağlanmış. Bu sayede, referans verilen coğrafyada sıkça gündeme gelen sokağa çıkma ‘yasağı’, dama çıkma ‘izni’ nde ifade bulan şiddetsizlik haline dönüşmüş. Ressam sokakta, İktidarın sokağı dolayımlayarak işlettiği denetim ve gözetim aygıtlarına eşlik edebilen şiddetin, tahribatın ortadan kalkmasının olasılıklarını arıyor.
Ambulans, kobra gibi tecrit ve ıslah araçları Dar Sokak Önermeleri başlığında pentüre taşınmışlar. Coğrafyanın dar sokaklarını adresleyen sokaklara girebilecek şekilde daraltılmış, yeni formlarıyla öneriliyorlar.
Aktaş'ı sanatsal pratiğinde bir kırılma ile yıkım ve tahribat resmetmeye iten, İhsan Oturmak’ı ise şiddet riskini azaltmak üzere formsal ve mekânsal konfigürasyonu analitik bir araç olarak kullanmaya çağıran dürtü, çağ dönüşümündeki insanın endişesinde simetrisini buluyor.
Modern devlet, liberal evresinde ‘Hak sahibi özne’ olarak kurduğu bireyi bugün, neo liberal evresinde kolaylıkla ‘güvenlik riski yaratan nüfus’ olarak sınıflandırabiliyor, sonra da tecrit ve ıslah ediyor. Aynı erk kenti de sermayenin akışkanlığını sağlamak üzere sınırları ve mekanları ile tekrar organize ediyor. Sermaye el değiştirirken ortaya çıkan mekandaki olağan dışı hareketlilik –savaş, göç, kentsel dönüşüm- olağan ve kesintisiz artık. İnsanın endişesi, yıkımın bir yeniden yapılanma aracı olarak yaşama biçimi halini alması. Yıkılarak yaşayın denildiğinde güvende hissettirmiyor pek. Mekanın, tahripkar sermaye birikimi ve iktidarla ilişkilenme biçiminin tarihsel açıklamasını ise Oturmak imzalı yerleştirme veriyor.
Hasan Pehlevan,Fikirtepe Müdahale, 2014 -2016, 50x 50 cm 25 adet fotoğrafdan secki
Burada kent planlamasına dönüyoruz. Stratejik Güzelleştirme isimli yerleştirmede kapitalizmin mekânsal düzenleme politikası uğrunda 19. yüzyılın Paris’ini baştan ‘planlayan’ Haussmann’ı Çatalhöyük’te buluyoruz. Haussmann’ın sokakları genişletip caddeler bulvarlar açtığı tarihi müdahale, stratejik güzelleştirme olarak bilinir. Bu inşa esnasında inşaat ve finans sektörü büyük gelişme göstermiştir. Ayrıca Engels’in tanıklığıyla, Benjamin’in pasajlarından biliriz ki bu kentsel dönüşüm, iktidar ve sermaye karşısına dikilebilecek her hangi bir gücün dar sokaklarda kolayca denetimden kaça bilmesinin önünü alır. Stratejik güzelleştirmede ‘yeni caddeler, kışlalarla işçi mahalleleri arasındaki en kısa yolları’ oluşturur. Oturmak’ın bu başlıkla isimlendirdiği yerleştirmede kerpiçten yapılma yerleşim ise Çatalhöyük gibi sokaksız. Sokak yoluyla kapitalizmin altyapısını kuracak ve sokağın sağladığı erişimle denetim sağlayabilecek bir erkin yokluğunda Çatalhöyük savaşsız tarihiyle anılır. 1400 senelik bir zaman diliminde ok izine bile rastlanmaz. Burada, geliri de kent mekanını da eşitsiz bölüşen erken ve geç kapitalizm kentlerinin karşısına daha adil bir yaşama olanağı konur.
Geleneksel toplumdan bilgi toplumuna geçerken geometrinin bilgisiyle -mimari ve planlama ile- coğrafyayı ve nüfusu uzamda bir satıh olarak ölçebilen, planlayabilen iktidar, bilgi üstüne inşa bulur. Bu inşada açığa çıkan kurucu akıl-uzam ilişkisinin karşısında, direniş-uzam ilişkisini Hasan Pehlevan sergi mekanında kuruyor. Uzam üzerinde, aynı bilgiden kaynaklanan bir direniş imkanı buluyor sanatçı. Geometrinin bilgisinden soyutlanıp elde edilen yönetim becerisinin yıkıcılığı karşısına Pehlevan aynı geometrik bilgiden türeyen coğrafyanın kadim motiflerini bir bellek mekanı olarak yerleştiriyor. Sanatçı Fikirtepe’de devam eden kentsel dönüşüme kamusal alan müdahaleleriyle senelerce müdahil olur. Yıkılmış yapıların üstüne soyut motifleriyle duvar resimleri yapar. Fikirtepe Müdahale isimli duvar resminde ve aynı ismi paylaşan fotoğraf serisinde, tanığı ve müdahili olduğu kentsel dönüşümü galeri alanına taşıyor. Pehlevan’ın motifleri tek merkezden çıkıp tekrar ederek çoğalan, üzerine yapıldıkları yıkıntıların formunu tanıyarak kırılma gösteren ucu açık motifler. Fikirtepe’den sergi alanına getirdiği yapı artıklarına çizdiği motifler ise Mezapotamya’daki bir çizgide beliren, eski bir Rum evinin kırık mutfak marleyine değen bir bellek mekanı. Pehlevan kadim motifin yüklendiği biçimi soyutlarken resmin plastiğine ilişkin devasa bir haz çıkıyor açığa. Ancak ilişkili bir diğer iş, bir ses yerleştirmesi bu hazzın yayılmasına izin vermiyor. Yapıya inen balyoz sesleri galeri alanına yayılıyor. Palmira'daki kültür yıkımından Fikirtepe’de en yoksulun mülksüzleştirildiği kentsel dönüşüme, yıkımın iktidarı uzamdaki yerini alıyor. Sergi, uzamı izleyiciye özneler arası biçim ve ilişkilerin tümü olarak akış halinde araştırma olanağı veriyor.
İhsan Oturmak, Stratejik güzelleştirme, Enstelasyon, kerpiç, toprak, saman, taş
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder